Subscribe to Updates
Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.
What's Hot
Yazar: admin
Küçük, güneşli bir köyde, rengârenk çiçeklerle dolu kocaman bir bahçe vardı. Bu bahçede en çok koşturmayı seven beş yaşındaki Minik Elif’ti. Elif’in hayal gücü, kanatlı bir kelebek gibi özgürce uçardı; nergislerle fısıldaşır, papatyalara hikâyeler anlatırdı. Bugün Elif’in doğum günüydü. O sabah uyanır uyanmaz penceresine konan serçeye “Acaba bana hangi hediyeler gelecek?” diye sordu. Serçe cıvıldayıp uçtu, ama Elif’in yüreği merakla çarpmaya başladı. Gün doğarken goncalar pembe ışıkla parıldıyor, rüzgâr yaprakları okşuyor, kuşlar yeni günü kutlarcasına cıvıldıyordu. Bahçenin öbür ucunda annesi, babası ve komşu çocukları gizli bir hazırlık içindeydi. Masmavi örtülü küçük bir masa kurdular; üstüne limonata dolu sürahi, çilekli kurabiyeler…
Uzak bir diyarda yoksul bir değirmenci ömrünü tamamlayınca, üç oğluna geride yalnızca bir değirmen, bir eşek ve irice, parlak gözlü bir kedi bıraktı. Ağabeyler değirmenle eşeği paylaştı; en küçük oğula kalan tek şey kedi oldu. “Ben bununla ne yaparım?” diye içlenirken kedi, ön ayaklarını kavuşturup konuştu: “Efendim, bir çuval ve sağlam bir çift deri çizme verin, gerisini bana bırakın.” Genç adam şaşkınlığını bastırıp eski bir post çuval ve babasından miras yıpranmış çizmeleri uzattı. Kedi çizmeleri giyince iki ayağı üstünde dimdik yürüdü, çuvalın ağzını açarak içine taze marul yaprakları serdi, ardından tavşanların uğradığı orman yoluna gitti. Çuvalı açıp saklandı; meraklı bir…
Onat, korkusuzca karanlıkla yüzleşerek köyünü gölge fısıltılarından kurtarır ve ışığın karanlığa galip geldiğini kanıtlar.
Nilüfer Prenses, cesareti ve cömertliğiyle donmuş Buz Pınarı’nı yeniden akıtarak halkına suyu ve umudu geri getirir.
Nasreddin Hoca, tersine çevirdiği değirmen çarkıyla köyü yeniden unla, gönülleri de umutla buluşturur.
Keloğlan, zekâsı, cesareti ve cömertliğiyle eski bir çömleği uçan bir hazineye dönüştürüp köyüne bereket getirir.
Yusuf’un samimi duaları ve iyilik dolu kalbiyle kuruyan hurma ağacı yeniden hayat bulur, köy bayram sabahına bereketle uyanır.
Âsena ile Doruk’un aşkı, sabır ve ezgilerle dokunmuş bir halı gibi ilmek ilmek işlenerek kadim geleneklerin içinden doğup gökyüzü kadar yüce bir sevdaya dönüşür.
Minik Kırmızı, kurallara uyarak ve sabırla yarışmayı kazanır; sevgi, dikkat ve yardımlaşmayla yolların güzelleştiğini öğrenir.